Evet hep aynı şeyleri yapıorum ben. Yine uyumadım.Çarşamba olmadı bana göre.Hala salıdayım. Bu yüzden, çarşamba günleri olan server bakımı gerçekleşip oyundan(wow) dc (disconnect) olunca baya bi şaşırdım. He bu arada lvl (level) 47 oldum. LoL (lots of laugh)
Dc olunca dedimki;
'Demekki efsane programcılar bile olsak, bakıma ihtiyacı olmayan bir oyun yazılamıyor.' Vicdanımı rahatlatmak için bu basit mantığı kullandım. Kimse bana teknik bi açıklama yapmasın. Hem bu lanet bölümü seçmemdeki en büyük etken bu amele oyundur. Hala neden oynuosam? Oynamayı geçtim neden yeni char (karakter) kasıosam?
Hep anlamsız oldum zaten ben.
(Bir diğer etken de, o zamanlardaki erkek arkadasımın bana;
'Senin zekan bilgisayar mühendisi olmaya yetmez' cümlesini her gün 3-5 kere tekrarlamasıydı tabi.
Niye hırs yaptıysam?
Neyse ah'ımı fena almış ama, o da hala mezun olamamış makina'dan. 'Noldu cicim?' demek isterdim kendisine.'Yoksa seninde mi zekan yetmedi lol'
Ben diyorum 'Benim mistik güçlerim var, Karma'yla anlaşmalıyım, bedduamı almayın'
Kimse inanmıyor. Oh canıma değsin.)
Durun bi dakika, ya da siz durmayın ben duruyim. Ben bunları yazmak için başlamamıştım.Neyse diyerek devam ediyorum;
Favori yazı yazma zamanımın geldiğini farkedince, kahve+sigara ikilisi olmadan bu iş olmaz diyerekten mutfağa yollandım. Babam uyanmış işe gitmek için. Eskiden beni bu saatte ayakta görünce 'Hala uyumadın mı kızım?' diye sorardı. Artık sormuyor. O da bıktı sanırım benden, beni bu saatte ayakta görmekten. Aslında ben de çok üzülüorum babamı bu saatte ayakta görünce. Kaç yaşına gelmiş hala bu saatte kalkıp işe gidiyor. Hani aslında öğlen vakti gitse kimse hesap sormayacak ona. Ama çok prensipli bir insandır benim babam. Her şeyi tam yapar. Ama ben artık babamın günde 6 saat yerine 9-10 saat uyuduğunu görmek istiyorum. Ve acı olan gerçek suratıma tokat gibi çarpıyor işte tam bu noktada;
Ben olmasaydım, istediği kadar uyuyabilirdi aslında.
Ya da ben mezun olabilmiş olsaydım, o hayalini kurduğu, insanlardan uzak, yapımı seneler öncesinde bitmiş olan, doğayla içiçe evimize yerleşip, köpekleriyle ve annemle mutlu bir hayatı olabilirdi.
Mezun olmam bana hala somutlaşacak bir olay olarak gelmediğinden ilk söylediğime geri dönüyorum.
Ben olmasaydım bunların hepsini yapabilirdi.
Hem ablamında artık çocuğu olduğuna göre, yokluğum da hissedilmezdi. Ailenin en miniği.
Dur nan!
Ben olmasaydım zaten yokluğum da olmazdı!
Kimse beni sevmezdi, tanımazdı, özlemezdi. Dünya daha eksik bi yer olmazdı. Ağladığım duvarlar silmezdi gözyaşlarımı. Kimse duymamış olurdu kahkahalarımı. Sarı saçlarımı taramazdı annem. Babam alnımdan öpmezdi beni her gördüğünde.
Ve ben kimseyi, kendi yarattığım hapishanede ağırlamazdım.
3 yorum:
Sen olmasaydın, seni tanıyamazdık ama...
sonra kimse German alarm german alarm diye koşuşturmazdı filan...
:)))) hihihii dimi mutlu günler, eğlenmelik anılar.
Gülümsettin beni teşekkür ettim :)))
rica ettim ;)
Yorum Gönder