Bana uyacak bir marilyn monroe resmi yok! Yettiği kadar


25 Aralık 2010 Cumartesi

Geçsinde Rahatlayalım

Su Yeni Yıl yazılarından çok sıkıldım. kimisi Noel ile Yeni yil arasındaki farklardan bahseder. Kimisi neler beklediğini yazar ki bunu bende yaptım ilk Mim'ikim sayesinde. Ama hakkaten sıkıldım arkadaş ya.

Başlıca sıkılma nedenlerimden biri, bizim hala bir planımız yok. Plan yapmaya çalıştığım her an, her kafadan bir ses cıkıyor. Hani hepimiz çok şey biliyoruz ya. Bi susun ama, daha iyi bi fikriniz yoksa susun. Uğraşıyorum işte.Ama yok, hepimiz düşünen varlıklarız ya illa göstericez yerli yersiz. Neyse kalabalık plan yapmaya çalışınca böyle oluyor işte. Severim aslında arkadaşlarımı. Sonuç olarak ben bıraktım ilgilenmeyi. Ewde oturup ders bile çalışabilirim o kadar baydım şu yeni yıl muhabbetinden.

Ha birde bizim evde de tabiki babam eğitici ve öğretici konuşmalar yapmakta bu mevzuyla ilgili. Hep çok sevmişimdir onun bilgi kırıntılarıyla doymayı. Keşke daha çok yapsa bu konuşmalardan. Benim babam çok okur, hep okur.Hatta kitap yazmışlığıda vardır ama bastırmadı hiçbirini. Turk Halkına fazla gelir hem babamın yazdıkları. Bir de aileyi hedef haline getirmek istememiş kendisi. 'İlerde ülkenin durumunun nolcağı belli olmaz kızım' der, ben ne zaman 'YAww baba bastırsana şuınları' dediğimde. İleri görüşlü babam benim, hep 3 adım sonrasını düşünür.

Benim babam, senin babanı döver işte!

Neyse ne diyodum?
Evet babamdan bu sabah itibariyle öğrendiğim kadarı ile, Bu Hz.İsa'nın dogumu olarak kutlanan gece aslında, hristiyanlıktan önce pagan inanışlarına göre, Dünya'nın tam ortasında bulunan bir ağacın (İsmini unuttum şimdi) ilk çiçek verdiği zamanmış. Yani bir de şu açıdan bakarsak, günlerin uzamaya, gecelerin kısalmaya başladığı gece olarak kutlanıyormuş aslında o gece.(Çiçek olayına ilaveten)
Hristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra ise, kilise ve rahipler hristiyanlığı yaymak için, halkın zaten kutlamaya alışık olduğu o geceyi Hz. İsa'nın doğumunu bahane ederek kutlanması gerektiğini ileri atmışlar.O gece Hz.İsa doğmuş mudur gerçekten, doğmamış mıdır ben bilemem. Orada değildim. Doğmamıştır demeyeceğim, zaten babamda öyle demiyor. Ben babamın kızıyım.
Nitekim babamla annem dün gece bir kilisede bu olayı kutlamaktaydılar. Babam çok inançlı insandır, annemin tersine.Küçükken soru sorma yaşım geldiğinde, anneme şu soruyu sormuştum. 'Anne sence ben ölünce cennete mi cehenneme mi gideceğim?' Annemin cevabı şu olmuştu;
'Bence ikisine de gitmeyeceksin, çünkü ben ne cennete ne cehenneme inanıyorum, ama ilerde neye inanacağına sen karar vereceksin' Annem zaten bize hiç bir zaman çocuk muamelesi yapmadı. Hep gerçek oldu. Bir de ben çocukların nasıl yapıldığını da arkadaşlarımdan en önce öğrendim butun çıplaklığıyla. İlk periyodumu görünce şaşırmadım ağlamadım. Zaten bu konuları daha annem bana ilkokulda anlatmıştı.Konudan saptım biliyorum.
Babamsa Cuma namazına gider, dinimizin gerektirdiklerini elinden geldiği kadar yerine getirir.Orucunu tutar, annem ne kadar inanmasa bile sahurda iftarda babama en güzel sofraları kurar.Sonra babam içkisini de içer ama ben babamı 24 senelik ömrü hayatım boyunca bir kere bile sarhoşken görmedim.Beni alkole alıştıranda babamdır zaten. 'Kızım içki içmeyi benim yanımda öğrensin, sağda solda sapıtık hareketler içinde bulunmasın'
Tabi ben hala içki içmeyi öğrenemedim, sapıtık hareketlere engel olunamadı. Ama olsun. Değişik bir aile yapımız var en nihayetinde.
Belli bir yaşa kadar babamın bu inancı bana çok ters geliyordu. 'Muslumanlıkta neymiş çok banal ben din değiştiricem' tribine girdiğim zamanlarda babam bana kitaplar aldı, dinle ilgili yazılmış kitaplar. Emile Zola-Gerçek adlı kitabı unutamam. Küçüktüm o kitabı okuduğumda, o kitaptan sonra 'din değiştiricem tribim' geçmişti. Ve babamı daha iyi anlar olmuştum.Yahudiliği ise ortaokul, lise zamanlarında baya bir öğrenmek durumunda kaldım. Alman altyapılı bir okulda okuduğum için, okuduğumuz ve sınava girdiğimiz almanca kitaplar hep yahudi soykırımıyla ilgili olurdu. Yahudi olcam tribim ise 'Yahudi olunmaz, doğulur' u öğrendikten sonra geçti.

Dur ben nerden nereye geldim. Ama olsun bilgilendirici olsun istedim bu yazı. Tamamen de olmasın da sıkılmayın da istedim Öyle yani.

Neyse, Su Yeniyıl geçsinde kurtulalım sonuç olarak. Planım yok, ama çalışmak zorunda olduğum sınavlar var.
Belli mi olur belki babamla oturup karşıklı içeriz, yeni yıla böyle gireriz. Ama benim çılgın ailemin kesin bir planı vardır.Olsun. Allahtan ümit kesilmez.

3 yorum:

LimeLiMe dedi ki...

O kitapları el altından yollasana bu tarafa...

Bir de niye evde kutlamayı denemiyorsunuz, yok arabaydı yok otopartı kim gidecekti ne olacaktı derdi yok :)

Şu anda plandaki 6-7 kişilik ekip ile kendi çapımızda eğlenmeyi düşünüyoruz. Gayet sıkıcı! tombala, tabu, bilimum grup aktivitisi bol alkol ve yemek, sonuç sıradan hep beraber bir yılbaşı, tavsiye ediyorum...

Öyle gereksiz gürültülü ortamlarda rahat edemiyoruz biz :)

FiRSTe dedi ki...

bizde dışarı cıkmak istemioruzda pislik olcak ortam dagılcak die kimse evini açmak istemio işte :) bakalım kim pes edicek die beklioruz :)

LimeLiMe dedi ki...

bol şans o zaman hepinize... :)