Yine kan çanağı gözler ve ufaktan bir küfürle başlıyor bugun de. Üstelik gözlerimdeki mutsuzluğu ve onların altındaki yorgunlugu kapatabilcek bir kozmetik ürünü daha piyasaya çıkmadı sanırım. Çıksa ne güzel olurdu.
İçtiğim kahve bile beni kendime getiremedi. Vücudumun belli noktalarında dayanılmaz bir ağrı var şu anda. Acısı o kadar kısa aralıklarla vurmaktaki butun bedenimi, tam olarak hangi nokta sebep olmakta bu işkence durumuna anlayamıorum. Sanırım bu ağrıyı da bugun benden götürebilcek bir ilaç yok. Tamda hapçı olma yolunda ilerlerken, ilaç olarak ne içeceğime karar verememek beni biraz düşündürüyor. Uykusuzsan ilaç al, çok heycanlandıysan ilaç al, mutsuzsan ilaç al. Her şey çok güzel olacak dimi nan bi gün?
Ne gün peki?
Hocaların 'Su siz daha Hayata atılmadınız' tribine hastayım. Ne zaman atılcaz nan o hayata. Nerde beklio o hayat bizi aq. Şimdi yaşamıyor muyuz sanıyorlar. Yani açık açık bize şunu mu demek istiyorlar; 'Sizin hayatınızı fena çalıyoruz'
Zaten bildiğin her gün yaşam mücadelesi veriyorum ben. Hani nerde o beni güya bekleyen hayat. Daha hayata atılmadıysam eğer, mutlu bir insan olmam lazım değil mi?
Bu mutsuzluk nerden gelip çörekleniyor o zaman ruhuma her gün tekrar yine yeniden?
1 yorum:
bi ruhsal bunalım durumu mevcut sanırım Aralık aynın son günlerinden olmasın yeni yıla az kaldı mutlu düşün :)
Yorum Gönder