Bana uyacak bir marilyn monroe resmi yok! Yettiği kadar


23 Kasım 2010 Salı

Benim Karanlığım

Kötü bir rüya sonucunda uyandım.Öyle bir rüyaydı ki, kapkaranlık olan odama rağmen o gözlerimi tekrar kapatmak istemedim. Karanlıktan ölesiye korkuyor oluşum, rüyamın korkunçluğu yanında hiç kalır. Yani 11 saat uyumuş olmamın hiç bir etkisi yok gerçekten. Ben  33 saat uyuma yetenegine sahip bir insanım hem.
Geçen günde yine kötü bir rüyaydaydım. Uyanıp uyanıp ,gözlerimi kapattığım anda kendimi yine aynı rüyaya sıkışmış olarak buluyordum. Bilincime ahtapot gibi yapıştı, zihnimi örümcek gibi sardı o rüya. Ve ben bir türlü kurtulamadım. 4-5 kere 'Uyan-Nerde olduğunu hatırla-Gözlerini kapa-Yine aynı rüya-Uyan...'
Sanırım tekrar gerçekleşmesinden korktuğum için kapamadım o gözlerimi tekrardan. Çünkü bu sefer yalnızdım odamda.Ne sarılacak oyuncağım, ne de beni saracak biri vardı yanımda.

Karanlıktan ve rüyalarımdan korktuğum gibi, ben bazen yazamamaktan da korkuyorum. Öyle yazar olarak falan görmüorum kendimi, ya da olabilceğimi düşünmüyorum ilerde. Ama yinede kendimi ifade etme yetenegim bitecek bir gün diye ölesiye korkuyorum. Cümlelerim tükenecek, kelimeler düşman olacak diye. Başkalarının yazdıklarını keyifle değil de, kıskançlıkla okuyacağım diye korkuyorum. Aslında yazdığım konular hep aynı çoğu zaman. Ama cümleler bazen benzer olsada hep değişik. Hem ben hayatla başa çıkabilmek için de yazıyorum. Ya bir gün mücadele edemeyecek olursam. En korkuncu bu sanırım benim için.

Çıkmam lazım arada sırada kendi yarattığım bu çemberden yazabilmek için. İçimde çeşit çeşit karakter barındırıyorum ayrıca. Asabi, huysuz, üzgün, mutsuz, şımarık, sevimli, sevgiye muhtaç, komik. Her duygu, her sıfat can buluyor içimde. Son zamanlarda kendimi, farklı farklı mekanlarda, değişik ruh halleriyle hayal ediyorum. Bir gün yazamayacak olursam, öyle malzeme toplarım tekrardan dost olabilmek için kelimelerle diye. Hayat sadece benim yaşadıklarımdan ibaret değil biliyorum fakat yaşadıklarım sayesinde yorumlayabiliyorum şahit olduğum diğer hayatları.Ama şöylede bişi var, bendeki bu bilinçaltı olduğu sürece, cümlelerim hiç susmaz. Her rüya, ayrı bir mücadele çünkü benim için. Bazen tatlı, bazen zehirli. Yeteri kadar korktuğum zaman, hatta ağlayarak uyandığım zaman, şunu hatırlatıyorum kendime;

'Rüyalar bana ait, gözümü açtığım karanlık, benim karanlığım. Her sıfat, ayrı ayrı benim. Her kahkaha, benim. Akan her gözyaşı, içimdeki her ürperti, her zaman benim.'

Hiç yorum yok: