Bana uyacak bir marilyn monroe resmi yok! Yettiği kadar


14 Ocak 2011 Cuma

SacmaSalakSapan

3 S kuralı uygulamak istiyorum bu yazımda. Sacma olsun.Salak olsun. Sapan olsun.
Yazın misafirliğini yaptıgımız kamptada 4 D kuralı vardı.
No Driving (araba kullanmak yok)
No Drinking (içki yok)
No Dating  (flört yok kısaca)
No Drugs  (uyusturucu yok)
Tabiki sadece sonuncu kurala uyuyoruz biz her sene. Misafirler yabancı oldugu için ingilizce kusura bakmayın.

- Hiç bir şey yapasım yok bu aralar. Tatil zamanı olmasına rağmen, artık benimle bütünleşmiş bir halsizlik, isteksizlik belki de bir depresyon mevcut bünyemde. Oyun oynamak bile yorucu oturduğum yerden. Oyunun haritasında dolaşırken bile, sanki ben hakkaten o yolları katediyormuşum gibi yoruluyorum. Öle bişi. Ayrıca 3 günden beri evden çıkmadığımı farkettim. Bir 3 gün daha çıkmasam şikayet etmem.

-Derslerim hala açıklanmadı. Sadece 1 tanesinden DC geçmişim. Olsun zaten F bekliyodum. Hocaya mail bile atmıştım. Cevap vermemişti. Kesin kaldım die düşünürken o not ilaç gibi geldi. Mezun olmak için yükseltmem gereken ortalamam 1.79a düştü. Önümüzdeki dönem işala. Birde derslerin açıklanmamasına rağmen, sistem kendi kendine çöktü yine ders seçim zamanı olduğu gibi. I hate you e-dönüşüm.

- Üst kat komşumu Fb'den ekledim, hemen kabul etti. Yani o da benim gibi uyumuyor. İkimizde camdan sigara içiyoruz. Aramızdaki tek fark, onun külleri benim pervazıma konuyor. Şikayet etmiyorum. Rahatsız bile olmuyorum. Bir de istanbulun göbeginde bizim apartmanda telefon çekmediği için ikimizde cama çıkıp konuşuyoruz. Muhtemelen birbirimizin sırlarını, bizden iyi bilen yok. Nitekim sanırsam ikimizin de camı her daim açık.

-Hiç bir şey yapmak istemediğim için sıkılıyorum. Mesela bu geceden de sıkıldım. Bence bitebilir artık. Yeni bir dizi keşfettim ama onu bile açmaya üşeniyorum an itibariyle. İzlemek nası zor gelio anlatamıcam bide. Tek istediğim şey, başını yastıga koyduğu gibi uyuyabilen ve türlü rüyalar gören bir insan olabilmek. Rüya kısmı tamam ama uykuya dalma kısmı bende çok sıkıntı. 4 saat uyuyorsam, 3 saati uykuya dalmakla geçiyor. Çok yorgun olmam lazım, ama insan oturduğu yerden yorulamıyor pek. Gerçi popom uyuşmuyor değil artık.

-Bu kış diğer kışlardan farklı olarak hiç hastalanmadım. Bir kaç gün sonra gideceğim kayak tatilinde bu açığı kapatırım gibi geliyor bana. Kayağı bırakıp, snowboarda geçeceğim bu kış. Yeni masraf kapısı. Öğrendikten sonra illa kendime takım almam lazım. Bir de spor klubune üyeliğimi yeniletmem gerekiyor. Yine masraf. Yasık babacığım. He o da gelmek istiyormuş. Gidip fiyat alacağım ikimiz içinde. Fakat spora gitmek benim için sosyal bir aktivite olduğundan ve nerdeyse butun arkadaşlarım aynı yere gittiğinden, babamın sosyal hayatımın bir bölümüne şahit olacak olması biraz sıkıntı. Olsun kıyamam ben ona. Allahtan erkek arkadaşım spor salonunu değiştirecekte yakalanmaktan kurtulucaz. Bu ayrıntıyı onla paylaşmadım daha. Söylersem kesin başka bi yere gidicek, biliyorum. Şu anda düşünme aşamasında.

-Yine hayatımı sadece kakaolu süt ve yeşil zeytin ile devam ettirir oldum. Yemek yemek çok zor geliyor. Ağzına atıcan, çiğnicen, yutucan. Gerçi hiç yemiyor da değilim ama bir öğün falan. Hatta yarım öğün. Bu kadar az beslenirken hala nasıl hastalanmadım bir daha şaştım kaldım afalladım.

-5 dakikalık bir iş yüzünden dünya kadar taksi parası vermemek için, o 5 dakikalık işi yaklaşık 3 haftadır erteliyorum. Üstelik gitmem gereken yere de gittim aslında bir kaç kere. Bir sefer derdimi anlatmaya üşendiğim için girmedim dükkana, bir sefer kapalıydı ve başka bir seferr...hmmm...neydi lan? Ha tamam üşendim işte. Ama sanırım yarın büyük gün. Of düşününce bile kendimi yatağa atasım geldi. İş ne mi? Lastiği kopan tokamı geri verip yenisini alıcam. Gülmeyin. Çok para verdim o tokaya. Garantisi bile var işte. Siz düşünün. Öle yani.

-Ağzı hafif aralık yada öpücük yaparak fotograf çektiren kızlar aslında hiç sexy değilsiniz. Üzgünüm birinden duymanız lazımdı bunu. Çok salak gözüküyosunuz ayrıca. Bu yazıdan daha salak, öyle diyim. Nie normal bir poz vermiyorsunuz? Ya da poz vermeme pozu da verebilirsiniz. Hani sanki 'Fotografımın çekildiğinin farkında bile değilim kanka' tribi. Ben onu çok severim mesela. Gerçekten. Yaparımda. Ama dudaklarımı aralamam, yalandan bir öpücük atmam makinaya. Sizde en kötü poz vermeme pozu verin. Porno yıldızıymışınız gibi fotograf çektirmeyin. Çok klişe, enteresan bile değil.

-Tamam gece hala bitmedi, ama bu yazıyı yazarken 15 dakika falan geçti. Şimdi fb, twitter bi 15 dk öldürsem, sonra bi wc(2-3 dakika), sonra gücümü toplayıp 1-2 bölüm dizi seyretsem 1.5 saat, sonra tekrar fb ve twitter 15 dk. Anca saat 3.
Yok olmuyor bu gece geçmiyor. İleri alınmıyor mu bu hayat lan?
Tamam susuyorum. Amacıma ulaştım. SacmaSalakSapan.(nokta)

3 yorum:

Hero of Darkroom dedi ki...

üst kat komşusuyla olan paylaşım gerçekten çok hoş (=

snowboard a geçiş mii.. valla hiç kayak yapmadım. şimdi biraz kıskanmadım desem yalan olur :) benim için tatil yaza özel bişey (=

dizinin adını söyleseydin bari..
Şimdi hepsinin üstüne şöyle en vahşi pozumu veriyorum : o p

deeptone dedi ki...

:))) çok sevimli bir yazı :))

saçmasalaksapan.
:)

FiRSTe dedi ki...

@ hero; söylemeyi unutmuşum upsss pretty little liars :)

@deep; tesekkur ettim hep ciddi şeyler mi yazıcaz :)