Bana uyacak bir marilyn monroe resmi yok! Yettiği kadar


6 Ocak 2011 Perşembe

Boş beleş konuşuyor parmaklarım

Boş boş oturma isteğim var bugun, ama yapacakta çok iş var. Sınav var sonra yarın en önemli dersimin, geçersem bölümün %90ı bitmiş olacak benim için. Diğer dönemki derslerden korkmuyorum. Alırım onları da veririm. Sonra bu kız mezun olur belki. Bir tek bitirmemden korkmaktayım.Baya bir korkmaktayım. Ama şimdiden tez sunumunda giyeceğim kıyafet hazır aklımda. Hayır söylemicem. Belki sunum gunu bi foto paylaşırım. Ve evet yüzümü göstermem. Belki yazar olurum, o zaman görürsünüz, in miyim cin miyim?
(Elf'im nan ben)
Evet oyun oynamayı bu aralar biraz abarttım. Gerçek dünyadan kopmuş gibiyim. Ve yarınkı sınava da daha çalışmaya başlamadım. Şu saatten sonra bişi öğrenebilceğimi düşünmüyorum. Ha birde cmts gunu laboratuar finalım var. Sabah 9.30da. '0' almayı planlayarak giricem. Nitekim ben başımda biri beklerken, kahvem olmadan, her yazdığım satırdan sonra bir nefes sigara çekmeden code yazamıorum.Bide bence pazar günü sabah saat 7de olsaydı o sınav. Daha güzel bir eziyet olurdu.

Evet boş beleş konuşmak istiyorum ben bu aralar. Karşımdaki benden çok konuşursa sinirleniorum falan. Bir arkadaşım var, nefes almadan konuşur kendisi. Gecenlerde( gecenlerde dediğim 1 ay oldu sanki) 'Ay sen ne çok konuşuosun, bi sus be ben konuşcam' dedim kendisine. Onun kadar bende şaşırdım. Yine öyle bir oluşum içindeyim. Sanki yarın sınavım yok, sanki ben hiç çalışmamış değilim. Sanki, Sanki....

Sankilerimiz ne kadar çok bu hayatta. Bir de 'Keşke'lerimiz, ve bir de 'Belki'lerimiz. İnsanoğlunun en çok kullandığı kelimeler bunlar olabilir bence. Ya da benim. Neyse bi mezun olıyım, bütün keşke'ler, belki'ler netlik kazanacak umuyorum. Sanki. Öyle gibi sanki. Bakalım. Kısmet. Hayırlısı

Bu okul benim allah inancımı arttırdı ayrıca. Her sınavdan sonra 'İnsalla, masalla, hayırlısı, kısmet' demekten içim çıktı. Tanrı içimizde (Hero'dan etkilenmişim burda). Bunu bilir bunu söylerim. Hem kızmayın, insanların birbirinden etkilenmesi ii bişi bence. Sizi ileriye götürür eğer kendi karakterinizin sadece bu etkileşimden oluşmasını engelleyebilirseniz. Engelleyin yani bence. Siz olun kendiniz olun. Kraldan cok kralcı olmayın. En büyük küfür bence budur. Biri bana derse ağzını kırarım.

Bu okulun bana kazandırdığı bir de sabah kahvaltılarım. 2 kahve, 2 sigara. Eskiden tekildi bunlar. Artık birer tane kesmio. Sankı bağımlı gibi oldum. Zaman geçtikçe dozlarımı arttırmam gerekio. Össye çalışırkende( evet benim zamanımda öss vardı, yaşımı tahmin edin hadi) kola içine kahve döküp içerdim. Sonra 2 gün uyumazdım. Gözler mandalla tutturulmuş gibi dolaşırdım ortalıkta. Sapık gibi ders çalışırdım. Test kitaplarına tecavüz ederdim. Evet bunu yapardım. O kitaplar bitecek illaki. Bittide noldu? Gire gire özel okula girdim. Ama son 3 ay hiç çalışmadım. O zamanlarda beni terkedip 2 gun sonra başka sevgili bulan, sevgili saolsun. Sevgili bile demeye dilim varmıo gerçi artık. (Hani şu bana 'Sen bil. muh olamassın zekan yetmez' diyen arkadaş)
Bende ne salakmışım nan. O kitaplar bitmiş olsa da, bu salaklıgın telafisi yok işte. Hem o 3 aylık dönemden önce deneme sınavlarında, nerdeyse full çıkartır olmuştum. Coğrafya hariç, hep nefret ettim coğrafyadan. Uşağın, Karadenizde olmadığını da daha yeni öğrendim zaten. Egedeymiş. Nays.

Bu kadar boş beleş konuştuktan sonra sanırım vakit okula gidip ders çalışma vakti kankitler. Sanki..Sanki...
Gibi gibi.
Bazen, keşke.
Bir de belki.

Hiç yorum yok: