Evet an itibariyle tatilden dönmüş bulunmaktayım. Hatta daha bavulumu bile boşaltmadım, gerçi zaten o eylemi ben genelde pek gerçekleştirmem. Kirlileri attıktan sonra, annem cinnet geçirene kadar o bavul odanın tam ortasında durur, ben kıyafetlerime ordan ulaşırım. Şimdi hazır tam dönmüşken bir tatil özetini yazıyım dedim. Malum özledim yazı yazmayı.
Efenim şimdi biz 6 erkek, 2 kız olarak gittik bu tatile. Günler genellikle gruptaki diğer kız ve ben olmak üzere geçti. Çünkü erkekler iyi biliyordu board kaymayı, biz onlara hiç bulaşmak istemedik. Onların da bize bulaşmak istememesi isabet oldu. Çünkü biz 1 saat pistte debeleniyorsak 2 saat oturup muhabbet ediyorduk. Mutluyduk huzurluyduk. Ders aldık zaten ilk 3 gün. Sonra kendimiz in çık in çık. Fakat bizim bu huzurumuz bir erkek arkadaşın bizim gruba dahil olmasıyla bozuldu. Bu arkadas ismi lazım değil, meğersem bir kız çocuğuymuş. Devamlı şikayet, devamlı şikayet. Bir insan tatilde nasıl bu kadar memnuniyetsiz olur? Onu geçtim devamlı bir 'Hadi hadi hadi' modu. Sanki kendi çok biliyormuş gibi bize kayarken direktif vermeler. Biz kendi kendimize mutluyuz. Kalkınca düşmeden, yuvarlanmadan o pistten aşağı inmeyi başaran bizler, bu çocuk etrafımızdayken devamlı yerdeyiz. Hayır madem bu kadar iyisin neden bizimlesin? Git kay diğerleriyle. Yok. Bizi darlamaya gelmiş. Kaptırmışım gidiorum arkamdan 'Firsteeeee şöle yap böle yap' Güm yerdeyim. Nays! Thank you!
En sonunda ben erkek arkadaşıma şikayet ettim 'Alın şunu başımızdan diye'. Meger diger kız da erkek arkadasına şikayet etmiş. Ama o çocuk bizim başımızdan alınamadı. 2 gün çocuk yokmuş gibi davrandım şahsen. Öle de pis bi huyum var benim. Direk engelliyorum zihinde birine sinir olunca. Görmuyorum, duymuyorum, bilmiyorum.
Ama en sonunda dayanamadım, patladım. Hemen anlatıyorum. Şimdi böle tam kayıyorum, öğrendim lan modundayım. Hızlandım hızlandım, sonra boardun iç kenarı takıldı kara, ben dizlerimin üstüne bir kapaklandım, böyle bir acı yok arkadaş. O diz kapaklarımın yerinden çıkıp tekrar yerine oturma sesini duydum içimde. Düştüm ve kaldım. Ama hareket edemiyorum acıdan. Kendi kendime 'Hüüüü hüüü' diye ağladım kaldığım yerde ama çaktırmıcam ya güya kimseye, insanlara 'Bişi yok' falan diyorum. Bu kız çocuguda benden önce inmiş aşağıya cafede beni bekliyor. Neyse sonra ben toparladım kendimi, nefes alabilmeye başladım, çıkardım boardu, yürüyorum ama her adımda vücut kilit. Neyse oturdum. oturduğum gibi bunun yanında ağladım yine. Öyle şımarıklıgımdan, dayanıksızlığımdan değil. Yoksa zaten 4 gün boyunca ben hep yere çakıldım çakıldım kalkmasını bildim, hiçte ağlamadım. Ama arkadaş bu acının tarifi yok. Ağladığım belli olmasın falan diye kar gözlüğünü çıkartmıyorum bide. Çok gururluyum. Bu kız çocuğunun da geldiğimizden beri kolları ağrıyor, birde kaburgası (onu unutamam) Bizimde ağrıyo ama biz şikayet etmiyoruz, zaten bu iş düşe kalka öğrenilcek yani. Mesela benim vucudumda varlığından haberdar olmadığım kaslarımın bana yaşattığı ağrı gerçekten anlatılmaz yaşanır. Bu arada popom da bildiğin mor artık, ama şikayetim yok. Bilerek girdik bu işe. Neyse benim durum bu, diğer kız arkadaşta durum bu. Bir arkadaş omzunu çıkardı, bir arkadaş yüzünün sol tarafını parçaladı ama kimse şikayet etmiyor. Herkes eğlenmeye devam ediyor. Neyse efenim bu yüzünü parçalayan arkadaş geldi yanımıza o sırada, bu kız çocuğu olanda başladı kollarım da kollarım. 'Yok ben kaymıcam' demeler falan. Kimse sallamıyor, çünkü baydık artık. Bu 1 saat falan şikayet şikayet şikayet. En sonunda durdum 'Abi bu ne böle karı gibi söyleniyosun geldiğinden beri, ben burda acıdan nefes alamıorum ağzımı açmadım.Yeter ya' demiş bulundum. Yüzü parçalamış arkadaşta bana katıldığını belli eder gibi kafasını salladı karşımda. Sonra kız çocugu sustu. Okuldan tanıdığım tesadüfen orda karşılaştığımız insanlar geldi yanımıza muhabbet şakalar güldürmeceler. Bir ara duydum bizim kız cocugu, yeni tanıştığı birine bahsediodu kollarından.
Neyse efendim, genel olarak pistte değilsem, yatakta geçirdim tastilin büyük bir bölümünü. Şu anda dizlerim şişmiş durumda, yürürken baya canım acıo. Zaten morarmışlar. Kollarım ve sırtımdaki kasların her biri sızlıyor ve popom mosmor. Belli anlarda 'Ben niye girdim bu işe, kayaklarımla mutluymuşum' aslında desemde, board olayını baya sevdim. Ama çok korkuyorum. Hep bi tereddüt, Tereddüt olunca kurtuluşun yok yerdesin zaten. En son gün erkek arkadaşımla çıktık bi yere, ordan inerken gerçekten onun için üzüldüm. 'Şunu yap bunu yap' diyor ama ben kesinlikle vücüdu kontrol edip onun dediklerini yapamıorum. 2-3 dakikada inebilceğimiz yerden heralde yarım saatte indik. Saolsun kızmadı bana. Hatta 'Aşkım dediklerimi son anda yapmaya başlamış olmasan ne güzel öğrenmişin işte' bile dedi. Hihi.( Kalp ) Bu arada son anlarda onun dediklerini yaptığımın kesinlikle farkında değildim, sadece düşüp kafamı gözümü yarmamaya çalışıyodum. Bu arada sakatlanmadan kurtarıcı motorlarına binen tek insan benim heralde. Bir yerden inerken baya hızlanıp öyle devam etmem lazım sonraki düzlüğü aşabilmem için ama imkan yok cesaret edemiyorum. Böle oturdum pistte bakıyorum. Erkek arkadaş 'Hadi aşkım hadi sevgilim yaparsın bak yanındayım' dio ama nafile. Sonra yanımızdan bu motorlardan biri geçerken, en şirin ve sevimli halimle 'Abi beni şuranın sonuna götürür müsün hüüü' dedim. Adam da gülüp 'Hadi gel' dedi.(Normalde eğer birini alıyorlarsa, o kişinin sakat olması ve doktora götürülmesi gerekirmiş) Ben bindim sonra motor hızlanınca çığlık attım falan. Öle yani. Hızdan bu kadar korkuyor oluşuma rağmen bu sporu yapmaya inat etmiş olmamda efsane.
Neyse şimdilik bu kadar. Sağlam gittim hala tek parçayım fakat parçalarımın sağlamlığı tartışılacak durumda olarak geri geldim sonuç olarak.
3 yorum:
çok konuşan bi erkeğin oluşturduğu itici gücü üreten bi makina yapamadı daha japonlar.
geçmiş olsun!
ben de diyodum bu kzı nerelere kayboldu deyu, yarım saat önce fb fotoğraflarından yakaladım tatil anını.. neyse hoşgeldin o zaman kayakzede seni..
geçmiş olsun. dinlen biraz :)
Yorum Gönder